Lakin göz kırpar sokak lambası sessizliğe. Bittiğini sandığımız her gece, tekrar başlar her bir “ben” öldüğünde. Kalanlar yaşamayı bekler, bağlanmak ister hayata, ya bir aşk ya bir vücut bekler. Çıplak bir şekilde bekler buzlu bir gövde; dişlerini geçirir soğuk narin bir bedene. Bir ben daha ölmüştür, ay ışığı farkında değildir bir sokak lambası olduğuna, yalınayak uzaklaşır ruhum, düşlerimden kaçar, ay ışığının yardımıyla. Akrep yelkovan bir adım öteye gidemez artık, hapsolmuş zaman ilerleyemez artık. Bir bıçak gibidir, ilerledikçe bir beden daha ölecektir. Payına düşeni alır ay ışığı koparır bir bedeni, cinayete kurban gitmiş bir bedeni faili meçhul kılacaktır gün ışığı. Ruh yükselir, bedenine bakarak, üşümüyordur artık, ne bir yalnızlık artık ne de bir karanlık. raylardan çıkmıştır hayat vagonları savrulmuştur artık.
Tabuta çivilenmiştir hayat, bağırıyordur ne bir aşk ne bir vücut duyar artık.